Ceyhun Balcı

Peşine düşülen, uğraşılan konulara bakınca içinizin ferahlaması bile beklenebilir. 1500 yıllı Ayasofya camileştiriliyor. Daha doğrusu anıtsal tanık Ayasofya üzerinden bilek güreşi yapılıyor.

Son sorun Mustafa Necati’nin adını evinden silmek! Yerine güncel iktidarın meşrebinden birinin adını yazdırmak.

Aslında her iki durum da Türkiye’nin kapısındaki çok ciddi ve önemli sorunları gündemden düşürme amaçlı.

Tarihten birer birer silinmek istenen değerlerimizi ne kadar tanıdığımız da kuşkulu!

Mustafa Necati, Tarancı’nın deyişiyle dante gibi ortasındayken ömrünün geçti gitti bu dünyadan!

Adamakıllı tanındığında ne denli erken bir ölüm olduğu daha iyi anlaşılır!

Mustafa Necati 1894 doğumlu!

Yaşamı işgale dek İzmir’de geçmiş. Milli Mücadele’yle birlikte Anadolu’nun yolunu tutanlardan.

Milli Mücadele’de silah tutan eli Cumhuriyet kurulunca kaleme sarılmış!

Mustafa Kemal’in en güvendiği kişilerden. Buna karşılık adını duyurmak derdi içinde olmamış.

Cumhuriyet’le birlikte önce Mübadele ve İskân Bakanı olmuş. O karmaşık sorunu çözüme kavuşturduktan sonra Adalet Bakanlığı!

Son durağı Milli Eğitim Bakanlığı olmuş! Yeni harflere geçiş döneminin bakanı olma onuruna erişmiş. Millet Mektepleri’nin mimarı olmuş!

Yaşamının sonu ve dolayısı ile acıklı öyküsünün de başlangıcıdır bu kutlu uygulama!

1929 yılının ilk gününde açılacak olan Millet Mektepleri törenlerini göremez. Durma ve duraksama bilmeyen bedeni günümüzde ölüme yol açması şaşılacak bir gerekçe olan apandisite yenilir. Bu nedenle de Mustafa Necati bir soyadından bile yoksun kalır.

Buna karşılık 3 devrim yasası olarak bilinen Hilafetin kaldırılması-Şeriye ve Evkaf vekaletinin varlığına son verilmesi-öğretimde birliğin sağlanması yasalarını bırakır ardında!

Unutmadan eklemeli!

Cumhuriyet kurulmadan önce İzmir’de yapılan İktisat Kongresi’nin de düzenleyicileri arasındadır.

Soğuk bir Ankara gününde Cebeci Asri Mezarlığı’nda sonsuz uykusuna yatarken Çankaya’da Atatürk Cumhuriyet’in Çoban Yıldızı için gözyaşlarını tutamamıştır.

İşte böylesi bir insanın anısı incitildi adı evinden silinerek!

Mustafa Necati’nin adı Ankara’daki anıevindensilinirken, Türkiye’nin başındakilerin meşreplerine uygun ama adını anmaya dilimin varmadığı birinin adı yazıldı. Bin odalı saray yaptırmaya muktedir olanlar kendi değer verdiklerine bir anıevi yaptıramaz mıydı? Kuşkusuz olasıydı. Ama, asıl amaç Cumhuriyet’i kuranlara ve devrimleri yapanlara vurmak olduğu için bu yolun seçilmiş olması şaşırtıcı olmadı!

Her şeye karşın bunu yapanların hakkını vermek gerek!

Cumhuriyet’i kurmakla kalmayan ve köklü devrim yasalarının altında imzası bulunan Mustafa Necati adını evinden silenleriçin doğru hedeftir!

Azim ve Karar, 25.06.2020

By admin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir