Ceyhun Balcı
Daha önce vatandaşa da mektup yazmıştım. Bağlantıdan okunabilir :
Benzeri daha önce yaşanmamış küresel salgın hız kesmeksizin sürüyor.
Vatandaşa mektup aracılığıyla yaptığım göndermelerin önemli bölümünden devlet sorumludur.
Her şeyden önce devlet salgının başlangıcında “bilim kurulu” oluşturarak doğru adım atmıştır. Bir yere kadar da bilim kurulu önerilerini (olabildiğince) yaşama geçirerek doğru davranmayı sürdürmüştür. Ancak, tam karantinayı uygulamayarak ilk önemli hatayı yapmıştır.
1 Haziran’da dünyaya gelen çocuğun adı “NORMALLEŞME” konularak çok önemli bir hata daha yapılmıştır. Böylelikle salgının denetim dışı kalmış ve bugüne gelinmiştir.
Oysa, “hiçbir şey eskisi gibi olmamalı” diyen bilim insanlarına kulak verilseydi bugün yaşadıklarımız yaşanmazdı.
Hemen her akşam Sağlık Bakanı ya basın aracılığıyla ya da sosyal medya üzerinden çığlık çığlığa bir görüntü sunmaktadır.
Unutulmamalıdır ki, devletin masasının ve kasasının başında olmak çığlık atmayı değil atılan çığlıklara kulak vermeyi gerektirir. Burada yapılacak olan bellidir! Bilime ve akla uymak!
Erkenden kurulması bir olumluluk olan bilim kurulunun son zamanlarda varlığıyla yokluğu arasında fark göremez olduk!
Bilim kurulu belirli aralıklarla toplanmakta ve kuşkusuz bazı kararlar almaktadır. Hangi kararların alınarak devlet yetkililerine önerildiği konusunda kamuoyuna açıklama yapılmadığı için devletin bilim kurulu kararlarına karşın mı yanlışlar yaptığını da bilmemiz olanaksızdır.
Vatandaşa Mektup’ta da değinmiştik!
1 Haziran’da adı NORMALLEŞME olarak konulan yeni süreçle birlikte insanlarımız sorumsuz, aymaz ve duyarsız bir eğilim içindedir.
Bir dolmuşta 40 kişinin taşınabilmesi, tüm uyarılara karşın düğün, nişan vb etkinliklerin sorumsuzca ve özensizce gerçekleştirilebilmesi sıradanlaşmıştır.
Devletin hiç kuşkusuz yumuşak olması, sözünün yetmesi arzulanan durumdur. Ancak, sınır ve kuraltanımaz insanların sayısı az da olsa toplum sağlığı kolayca tehlikeye düşebilmektedir.
Bu durumda görev devlete düşmektedir.
Salgının denetim altına alınması için mevsimsel avantajlar da sağlayan içinde bulunduğumuz dönemden yeterince yararlanılamadığı üzülerek gözlenmektedir. Mevsimsel avantajların sonlanacağı önümüzdeki aylarda salgının boyut değiştirmesi ve çok daha üzücü sonuçlara yol açması hiç birimizi şaşırtmayacaktır.
Saygın yönetici!
Başından bu yana yinelenen bir başka önemli hata yaş almışlarımızla ilgili olanıdır!
Altmış beş yaşını aşmış vatandaşlara yönelik olarak oluşturulan algı büyüklerimizi incitir ve örseler olmuştur.
Elimizi vicdanımıza koyarak sorgulayalım!
Bu yaş grubundaki vatandaşlarımızı kısıtlayarak ve sıkıntılarını artırarak salgına ilişkin bir kazanım sağlamak olası mıdır? Altmış beş yaş üstü konusunda sonu gelmek bilmeyen kısıtlamalar hem bu yaş grubunu olumsuz etkilemekte hem de diğer yaş gruplarında bu yaş grubuna ilişkin olumsuz ilenimler oluşmasına neden olmaktadır.
DEVLET YAKINAN DEĞİL YAKINMALARI GİDEREN OLMALIDIR!
TIPKI YURTTAŞLARA IBAN NUMARASI VERİP PARA İSTEYEN DEĞİL ZORDAKİLERE PARA VERMEK İÇİN IBAN NUMARASI İSTEYEN OLMASI GEREKTİĞİ GİBİ!
Azim ve Karar, 20.08.2020