Ümit YALIM

Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri

     Tayyip Erdoğan, 21 Ağustos 2020’de yaptığı konuşmada, Karadeniz’de bulunan 320 milyar metreküplük doğalgaz rezervinin müjdesini verdi. Karadeniz’de bulunan doğalgazın müjdesi verilirken Ege’deki petrolümüz çalınıyor. Yunanistan, Taşoz Adası Türk Karasuları’ndaki petrolümüzü çalıyor. Hem de gözümüzün içine baka baka.

     Yunanistan 2015’den beri tam 5 yıldır petrolümüzü çalarken başta Tayyip Erdoğan, AKP Hükümetleri, Dışişleri Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bütün kurumları olanı biteni turist gibi seyrediyor, Yunanistan’ın ulusal petrolümüzü çalmasına sessiz kalıyor.

YUNANİSTAN’A, KUZEY EGE ADALARININ KULLANMA HAKKI VERİLDİ. ADALARIN MÜLKİYETİ, DENİZ YETKİ ALANLARI VE HAVA SAHASI TÜRKİYE’NİN EGEMENLİĞİNDE KALDI !…

     İkinci Balkan Savaşı’ndan sonra Londra’da düzenlenen Süfera Konferansı’nda Altı Büyük Devlet (Almanya, Avusturya-Macaristan, İngiltere, Fransa, İtalya, Rusya), Ege adaları konusundaki ortak kararlarını, 13 Şubat 1914’te Yunanistan’a ve 14 Şubat 1914’te de Türkiye’ye birer nota ile bildirdiler. Karara göre, Gökçeada, Bozcaada ve Meis Adası Türkiye’ye iade edildi. Yunan işgalindeki diğer Ege adaları ise silahlandırmamak ve askeri amaçlarla kullanmamak şartıyla Yunanistan’a verildi. Yunanistan’a, adaların egemenliği değil, sadece kullanma hakkı yani zilyetlik (possession) hakkı verildi.

     1923 Lozan Antlaşması’nın 12.Maddesi ile 13 Şubat 1914 tarihli Altı Büyük Devlet Kararı bir kez daha teyit edildi. Yunanistan’a, Kuzey Ege Adalarının egemenliği değil, sadece kullanma hakkı yani zilyetlik (possession) hakkı verildi. Kuzey Ege’de bulunan Taşoz, Semadirek, Limni, Midilli, Sakız, Sisam, Ahikerya, İpsara ve Bozbaba adalarının egemenliği ve mülkiyeti ile birlikte deniz yetki alanları ve hava sahası Türkiye’de kaldı. Antlaşmanın 13.Maddesi ile Yunanistan’ın adaları askeri maksatlarla kullanmayacağı kararlaştırıldı.

     Ali Kurumahmut’un 1998 basımlı, Ege’de Temel Sorun, Prof.Dr. Hüseyin Pazarcı’nın 1986 basımlı, Doğu Ege Adaları’nın Askerden Arındırılmış Statüsü, Prof.Dr. Sevin Toluner’in 2004 basımlı, Türkiye’nin Bazı Dış Politika Sorunları ve Deniz Bölükbaşı’nın 2004 basımlı, Turkey and Greece adlı kitaplarında, Yunanistan’a, Kuzey Ege adalarının egemenliği değil, sadece kullanma hakkının yani zilyetlik (possession) hakkının verildiği açıkça yazılmıştır.

     Kuzey Ege Adalarının egemenliği ve deniz yetki alanları Türkiye’ye ait olduğu için Türk Deniz Kuvvetleri’nin Gemisi ve TÜBİTAK MARMARA Gemisi, Taşoz, Semadirek, Limni, Midilli ve Ahikerya adalarının Kıta Sahanlığında araştırma yapıyor.

ÖZAL, YUNANİSTAN’I DURDURDU; ERDOĞAN SEYİRCİ KALDI !…

     Türkiye ve Yunanistan 11 Kasım 1976’da Bern Mutabakatı’nı imzaladı. Bern Mutabakatı’na göre Yunanistan, kendi karasularının ötesinde petrol ve doğalgaz arayamaz ve çıkaramaz. Yunanistan, 1987 yılında, Bern Mutabakatı’nı ihlal ederek kendi karasularının ötesinde Taşoz Adası etrafında petrol arama ve sondaj çalışmaları başlattı. Özal, Türk Deniz Kuvvetleri’ne ait savaş gemilerini Taşoz Adası’na göndererek Yunanistan’ın petrol arama ve sondaj çalışmalarını durdurdu. Yunanistan, Bern Mutabakatı’na uymak zorunda kaldı.

     Erdoğan ve AKP Hükümetleri döneminde ise Yunan Enerji Şirketi ENERGEAN, 2009 yılında, hiçbir engelle karşılaşmadan, Taşoz Adası etrafında, petrol arama ve sondaj çalışmalarına başladı. Özal’ın durdurduğu Yunanistan, Erdoğan döneminde Bern Mutabakatını ihlal ederek Taşoz Adası Türk Karasuları’nda petrol aramaya başladı.

     Yunan ENERGEAN Şirketi, 2015’te, Prinos adlı bölgede, 31 metre derinlikte 7 petrol kuyusu açarak petrol çıkarmaya başladı. Yunan ENERGEAN Petrol Şirketi’nin ortakları arasında İsrail de var. KEROGEN Capital adlı İsrail Şirketi, Yunan şirketi ile birlikte Taşoz Adası Türk Karasuları’nda petrol çıkartıyor.

     Şirketin açtığı petrol kuyularının Taşoz Adası’na olan uzaklığı 8 km (4,3 mil), Yunanistan’ın kuzey kıyılarına olan uzaklığı ise 18 km.dir. Taşoz Adası’nın 6 millik Türk Karasuları içinde olan petrol kuyuları Yunan karasularının tamamen dışında bulunuyor. Şirket petrol kuyularının sayısını artırdı. 2020 İtibarı ile Türk karasularında bulunan 11 petrol kuyusundan günde 4.000 varil ham petrol çıkartılıyor. Ham petrol, deniz tabanına döşenen petrol boru hattı ile Kavala’daki Rafineriye gönderiliyor.

     Bölgede yapılan sismik araştırmalara göre Taşoz Adası Türk Karasuları’nda 111 Milyon varil petrol rezervi var. Bu petrol rezervi Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal petrolü ve Yunanistan ve İsrail tarafından gözümüzün içine baka baka çalınıyor.  

 TÜRKİYE NE YAPMALI ?…

*Türkiye, 1976 Bern Mutabakatı kapsamında Yunanistan’a nota vererek Yunan ve İsrail şirketlerinin Taşoz Adası Türk Kıta Sahanlığı’ndaki petrol çıkartma faaliyetlerini durdurmalı,

*Petrol kuyularından bugüne kadar elde edilen gelirleri Yunanistan ve İsrail’den tahsil etmeli,

*TPAO’nun açık deniz petrol platformunu bölgeye göndererek ulusal petrolümüzü çıkartmalıdır.

By admin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir